Koskoca bir Temmuz geçirdik. Farklı sebeplerden paşanın blogunu da ihmal ettik. Bu ay Ege için fazlasıyla hareketli bir ay oldu. Öncelikle yerde sürünmeyle başlayan hareketlenme zinciri sırasıyla emekleme ve tırmanma şeklinde devam etti.
Yandaki durmak yok, yola devam pozunda da görebildiğiniz gibi günü karşılamak için sabah 5'te kalkmak onun için adeta bir zorunluluk oldu.
Emeklemesini ilk olarak Küçükyalı'da gördüm, önceleri paytak paytak giderken, sonraları tempoyu arttırıp hedefe doğru tam yol ilerlemeye başladı.
Tam bu emekleme dönemi biraz onu rahatlatacak derken, kendini zorlamak için yeni bir yöntem buldu paşa. Tırmanma.
Yerde onun için ayırdığımız alan dışına çıkıp, sehpa, koltuk, herhangi bir bacak! görüp hedefe kilitlenme suretiyle tırmanma operasyonuna başlıyor. Bazen kafasını vuruyor ayağa kalkmak isterken, ama ağlaya ağlaya devam ediyor sıpa.
Çok istekli bu konuda. Diğer yandan son zamanlarda emeklerken durup oturmaya da başladı. Bunu beceremiyordu. 5 saniye hareketsiz durmuyor. Annesi bu durumdan biraz şikayetçi tabi. Biraz mı ??
Bunun dışında çok da sevimli olmaya başladı paşa, kimseye yabancılık yapmıyor. Kimi bulsa saldırıyor. Bugünlerde en sevdiği şarkıda MFÖ'nün Vak the rock şarkısı. Kulağına söylediğim de hemen gülmeye başlıyor.
Hilal teyzesine bir türlü gönderemediğim resmini de buraya ekleyeyim.
Cumartesi kısmetse tatile çıkıyoruz. İlk defa bineceği uçakta nasıl ortalığı birbirine katar, onun planlarını yapıyor mu bilmiyorum.
Gorky
0 yorum:
Yorum Gönder